M. Semih İRTEŞ

Günümüzde zaviyeli camiler grubunda incelediğimiz Bursa Yeşil Cami, kuzey ve güney ekseninde peş peşe iki kubbe ve yanlarında eyvanlardan ibarettir. Yapılışında farklı amaçlar da olduğunu düşündüğümüz caminin cümle kapısı üstünde, yan kanatlarında iki adet kitabesi vardır. Bu kitabeden caminin 822 Zilhiccesinde (M.1419) bittiği ve resmini çizen, işi tanzim eden ve usulleri koyanın da Ahi Beyazıt oğlu Hacı İvaz Paşa olduğu anlaşılmaktadır (AYVERDİ, 1971, s.79). Caminin banisi Sultan Çelebi Mehmet 1421 yılında 32 yaşında iken vefat etmiştir. Yapı bütün tezyinatı ile 1424 yılında II. Murat tarafından tamamlanmıştır. Yapı tezyinatının taş oyma kompozisyonları, muhteşem çinilerin desenleri, ahşap kapı ve pencere kanatlarındaki nakışların biçimsel beraberlikleri hem motiflerin detaylarında hem de ana hatları oluşturan desen tasarımlarında görülmektedir. Bu eşsiz güzellikteki sanatların desen tasarımlarının bir üslup birliği içinde hazırlandığı açıkça bellidir. Konumuz olan sıva üstü kalemişlerinin tekniğinden dolayı diğer sanatlardaki gibi aslını muhafaza ederek günümüze ulaşmaması üzücüdür. Caminin mimarisinin önüne geçen tezyinatının farklı malzeme ve tekniklerdeki olağanüstü çalışmalarının sanatkâr imzaları herhalde sadece bu eser için geçerlidir. A. Süheyl Ünver hocamızın 1955’te hazırladığı Yeşil Türbesi Nakışları kitabında kendisine mecnun denilecek kadar kaşi (çini) sanatına meftun Mehmet Usta’nın (ÜNVER, 1955, s.10) müthiş çalışmaları için 20.yy büyük çini üstadı merhum dostum Faik Kırımlı’nın da bana bu çinilerin en üstün çiniler olduğunu söylemiş olduğunu belirtmek isterim (KIRIMLI,basılmamış kitap). Yeşil Cami’nin adı ve asıl şöhreti inanılmaz kalite ve zenginlikteki çini kaplamalarından gelir. Osmanlı çini sanatı burada muhteşem bir üslup halinde ortaya çıkar (ASLANAPA, 1986, s.45).