Sona TOMAÇ

Geçen yıl “Sanat için alan” sloganıyla Dolapdere’deki yeni adresinde tekrar faaliyete başlayan
Arter, salgın sürecinin ardından beş yeni sergiyle kapılarını sanatseverlere açtı. Bu sergilerden biri de küratörlüğünü Eda Erkmen’in yaptığı, dünyaca ünlü seramik sanatçısı Alev Ebüzziya Siesbye’in eserlerinden oluşan “Tekerrür” isimli sergi oldu. 1938’de İstanbul’da dünyaya gelen Alev Ebüzziya Siesbye 1956–1958 yılları arasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde heykel eğitimi aldı. 1963 senesinde Danimarka’ya yerleşti. Burada yüksek pişirimli toprakla tanıştı. Royal Copenhagen (Danimarka Kraliyet Porselen Fabrikası) için tasarımlar yapmaya başladı. 2002 yılında Türk İslâm Eserleri Müzesi’nde retrospektif sergisi yapıldı. Yurt dışında birçok müzede ve özel koleksiyonda eserleri yer alan başarılı sanatçı 1987’den beri Paris’te sanatını devam ettirmektedir. İsmini Soren Kierkegaard’ın eserinden alan bu sergi Alev Ebüzziya’nın Türkiye’de bir sanat merkezinde yer alan ilk kurumsal sergisi. Sadece ismini bu kitaptan almakla kalmıyor, Alev Ebüzziya’nın eserlerine çok fazla yöneltilen aynı formaları, renkleri ve biçimleri tekrarladığı eleştirisine de bir cevap niteliği taşıyor. “Tekerrür mümkün müdür, ne öneme sahiptir ve bir şey tekrar ettiğinde kendisinden bir şey kaybeder mi yoksa kazanır mı?” sorularına odaklanıyor. Eseri incelediğimizde “tekerrür” kavramının aklımızda canlananın çok ötesinde, tekrar ile bağdaşmayan bir anlamının olduğunu görüyoruz. 2019 senesinden bu yana eserlerini bu sergi için üreten Alev Ebüzziya da bu farkı gözler önüne seriyor.