Doç. Dr. Münevver ÜÇER – Doç. Dr. Kaya ÜÇER
orcid.org/0000-0003-4415-9825 | orcid.org/0000-0003-2591-0513

Geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan sanatlarımızın mihenk taşlarından olan tezhip sanatı, kültürümüzün ve örf adetlerimizin kesintiye uğramadan süre gelen kollarından bir tanesidir. Sanat ve kültürün sürdürülebilirliği, devletlerinde kurumsallığın devamlılığının sağlanmasıyladır. Her konuda devamlılık esastır. Sanat ve kültürde ise gelişimin sürekliliği esastır. Yaradan’a şart koşmamak adına doğayı yorumlayarak motifler geliştirmek, bu motiflerden kompozisyonlar yapmak, genel beğeniye hitap etmek ve sanatımızı evrensel kılmak bize de bizi anlatmakla beraber dünyaya doğru tanınmamızı sağlayacaktır. Klasik sanatlarımız bir kurallar bütünüdür. Bu kurallar özümsenmeli ve bu özümsemeden sonra yaşanılan çağın getirileri sonrasında evrensel olabilmek için evirilebilmeli, öze sadık kalarak ürünler verilmelidir. Orta Asya’da kültürel olarak meydana gelen sanatımızın unsurlarının dini yapımızla da uyum göstermesi İslam dinin kabulünden sonra büyük bir gelişim göstermiştir. Kurulan devletlerin yapısı ne olursa olsun kültür ve sanat anlayışları bu bağlamda devamlılık göstermiştir. Selçuklu, Osmanlı gibi imparatorluk devletleri ile bu sanatlar en yüksek seviyeye gelmiştir. Yüzyıllara göre farklılıklar gösterse de sanatımız bir bütündür ve her yüzyılda da zirve sanatlar ve sanatçılar devamlılığı sağlamışlardır. Gelenek gelecektir ve devamlılığın sigortası da klasik sanatlarımızdır.