Feyza YILDIRIM
ORCID: 0000-0001-5498-7013

Kurtuba Ulu Câmii (785-987), erken Batı İslam mimarisinin bir başyapıtı olduğu gibi kendinden sonra gelen pek çok camiyle beraber, Hristiyan egemenliğinden sonra da Müdeccen (Mudejar) sanat olarak sarayları ve kiliseleri hem mimari hem de tezyinî açıdan etkilemiştir. Kurtuba Ulu Câmii’nin harim kısmı mozaiklerle bezenirken dış kısmı ise stuko tekniği ile süslenmiştir. Bunun dışında taş-tuğlanın dönüşümlü kullanılması ile geometrik tezyinatı oluşturulmuştur. Yazı da bitkisel motifler gibi süsleme unsuruna dâhil edilmiştir. Günümüzde caminin sekiz adet batıda, dokuz adet doğuda ve ikisi de kuzeyde olmak üzere toplam on dokuz kapısı vardır. Bu kapılardan başka kuzey tarafından doğrudan harime giren Palmiye Kapısı (Puerta De Las Palmas), bir de Vezir Mansur’un camiye ekleme yapmadan önceki, artık harim alanında kalan, II. Hakem’in doğu kapılarının kalıntıları mevcuttur. Makaleye konu olan portal, avluya açılan kapılar özgün formunu tamamen kaybettiğinden, harime giriş yapan portallerden desen ve kompozisyon özellikleri dikkate alınarak seçilmiştir. Bu makalede, erken devir İslam mimarisinin ilk anıtsal eserlerinden olan Endülüs Emevîleri döneminde yaptırılan Kurtuba Ulu Câmii’nin günümüzde Puerta de San Ildefonso adıyla bilinen kapısı, süsleme açısından detaylı olarak incelenmiştir. Makaleye konu olan portal, fotoğraf, görünüş planları ve çizimlerle desteklenerek literatüre katkı sağlaması amaçlanmıştır.